Bozyazı Bayan Masör-Masöz Esra

Bozyazı Bayan Masör-Masöz Esra Konuyla ilgili vakada henüz reşit olmayan çiftçi bir kız ile komşusu arasında cinsel ilişki yaşanmıştı. Kız hamile kaldı fakat bebek doğduktan bir hafta sonra öldü. Kızın babası hamilelik masrafları ve kızın yatakta geçirdiği süre zarfında oluşan “hizmet kaybından” dolayı oğlanın babasına dava açtı. Yine bu vakada da dava geçersiz sayıldı. şimal Dakota Yüksek Mahkemesi’nin kararı şöyleydi: “[Kız] hemen hemen reşit olmasa bile yasayı çiğnemekten suçludur… Onu yasal açıdan masum görmek mümkün değildir.” [130] Bunalım döneminde şimal Dakota’da kişi aynı anda hem saldırı mağduru aynı zamanda çocuk suçlu olabiliyordu. Çoğu kimse kızların kendilerini alıkoyan erkeklerle seks yapmak istemeyeceklerine veya minimumından bundan kazanç sağlamak istemeyeceklerine inanmıyordu.

İngiltere’ye dönecek olursak, Stead’in “Kızlık Haracı” yazılarının ortalığı birbirine kattığı o 1885 yazında getir götür işi yapan dokuz yaşındaki bir kız orta yaşlı bir insanın kendisine saldırı etmiş olduğu yönünde ifade verdi. Eski bir mahkeme taktiğini kullanan davalı avukatı soruşturmayı adamın yaptıklarından saptırıp ufak kızın ahlakına yönlendirdi. Kızın mahkemede “cüretkar davranışlarından şikayet edildiğini” kabul etmesinden sonrasında yargıç davayı geçersiz ve bunun “hayal gücü kirli kızların erkeklere yöneltebilecekleri türden” bir kabahatlama olduğuna hükmetti.

Bozyazı Bayan Masör-Masöz Esra

Bozyazı Bayan Masör-Masöz Esra Camianın en savunmasız vatandaşlarını korumak buraya kadardı. Mahkemeler, işin içinde özellikle sınıf meseleleri varsa cinsel atakya uğramış erkek çocuklara da pek anlayışlı davranmıyordu. Jürinin bu şekilde bir kabahattan dolayı saygı duyulan bir adamı mahkum etmesi adamın saygınlıkını lekelerdi ve bunun bir sokak çocuğunun hayatının heba edilmesinden daha kötü olduğuna inanılıyordu. 1870’te zengin bir beyefendi on beş yaşındaki bir oğlana tacizde bulunmaktan suçlandı.

Çocuğun ifadesine bakılırsa adam ona şarap içirmiş, tacizde bulunmuş ve sonra ağzını açmaması için para vermişti. Adam dava kapansın diye mahkemeye şunu sormakla yetinmişti: “Aman Tanrım, beni bu oğlanın sözüne güvenip mi yargılıyorsunuz?” On yıl sonrasında, statü sahibi bir avukat katibi yoksullar evinde kalan bir sokak çocuğuna cinsel saldırıda bulunmakla suçlandı.